1 Nisan 2010 Perşembe

anneme mektup


Zaman geçiyor ,
Her gün bir yaprak,
Her gün bir damla daha hayattan,
Büyüyorum anne.
Hani içinde bir kıvılcım olur ya ,
Hani her şey çok güzeldir,
Benim kıvılcımım kor oldu,
Ama bak her şey yolunda değil anne.
Hani ufacık bir bebekken,
Sadece acıkınca ağlarmışım,
Başka zamanlarda sürekli gülermişim,
Artık sadece acıkınca ağlamıyorum anne.
Bak yıllar ne çabuk geçmiş,
Sadece gülünmeyeceğini öğrenmişim,
Belki de öğretilmişim.
Ben büyümüşüm be anne.
Yanından ayrılmayan kızın,
Bak artık uzaklarda,
Üstelik yalnız,
Hem de herkesin içinde anne.
Öyle birde tuzağa düşmüş ki ,
Of dese olmaz, yok dese hiç,
Adını bile koyamamış,
Yardım etsene anne.
Anlayacağın eskiyi özledim anne,
Yeniden çocuk olmayı,
Sadece acıkınca ağlamayı ,
Ve hiç şimdiyi yaşamamayı.
Zaman geriye gitmez değil mi?
Ya da ben yeniden çocuk olamaz mıyım?
Söylesene onu unuttum diyebilir miyim?
Yani her şey söylemek kadar kolay olabilir mi anne?
Dur söyleme,
Ben yine hayal kuruyorum değil mi?
Sadece kendimi kandırıyorum değil mi?
Peki kalbimi kim kandıracak anne?
Eskiden günlerin, hatta dakikaların hesabını tutardım,
Şimdi günlerden Cuma belki de salı,
Günlerin ne önemi kaldı k i,
Takvimlere bile küs oldum anne.
Yinede ayaktayım, direniyorum.
Belki de bir ışık arıyorum,
Bulunca her şeyden kurtulabileceğim,
Ne güçlü büyütmüşsün beni anne!
Sen yinede beni merak etme,
Her şeyle savaşmayı,
Güzel günlerinde olacağını,
Ben senden öğrendim anne.
Yinede buralar güzel, soğukları saymazsan.
İnsanlar mutlu, beni saymazsan.
Gündüzler ve gecelerde iyi, yalnızlığımı saymazsan.
Beni soracak olursan anne,
Bende iyiyim, içimdeki yangını saymazsan.


AYHAN ALBAYRAK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder