3 Nisan 2010 Cumartesi

Big Apple NYC





Dünyanın başkenti niteliğini taşıyabilecek New York'tan başka bir kent daha yoktur. New York sekiz milyon nüfusunu 800 km kare alanda barındırır. New Yorklu olmak bir ayrıcalıktır. New York'a insanlar adeta akın eder. Buna neden olan şeyler tam olarak açık olmasa da insanları buraya çeken şey buranın hiper-aktif , enerjik hayatıdır.

New York gerçekten global bir kenttir. New York'a gittiğinizde sanki orada daha önce bulunduğunuzu sanırsınız. Özgürlük Abidesi'ne , Empire State Binası'na , Central Park'a ve de Times Square'e hayran kalacaksınız. Modern Sanat Müzesi dünyanın en ünlü müzelerindendir. Guggenheim Müzesi ve Modern Tarih Amerikan Müzeleri de onun kadar ünlüdür. Kitapçıları, tiyatroları, yemekleri, alışveriş imkanları ve insanları New York'ta nereye giderseniz gidin kendinizi hoş bir tecrübenin içinde bulacaksınız.

New York kelimenin tam anlamıyla bir 'göçmen kenti'.

Sekiz milyonu aşkın kentte her üç kişiden biri ABD dışında bir ülkede doğmuş!
Siyahlar, Asyalılar ve İspanyolca konuşanlar da dahil olmak üzere azınlıkların toplamı New York nüfusunun çoğunluğunu oluşturur hale gelmiş. Bu yüzden de, okullarda çift-dilde eğitim hayli yaygın.
New York'un gayrı-resmi ikinci dili İspanyolca, üçüncüsü ise Çince olduğundan kentin kimi yerlerindeki reklam ve trafik işaretleri de iki hatta üç dilli!..
"Azınlıkların çoğunluğu" gerçeğiyle ilk kez bankamatikten para çekerken karşılaşıyoruz. Makineler İngilizce yanı sıra İspanyolca ve Çinceden tutun da Yunan ve Kore dillerinde bile işlem yapıyor.
Zamanla ehliyet sınavına bile beş dilde girilebileceğini öğreniyoruz.
Çinli göçmenlerin oturduğu Chinatown'ın da kırk blokluk dev bir mahalle olduğunu gördükten sonra tüm bu uygulamalara artık pek şaşmamak gerektiğini düşünmeye başlıyoruz.

Yemek...

Dünya Mutfakları birbirine hiç bu kadar yakın olmamıştır New York'ta olduğu kadar. 38. cadde'de ki Ali Baba restorantından tutunda Manhatten'ın göbeğindeki Çin lokantalarına kadar, New York size çok geniş bir damak tadı yelpazesi sunar.



BARLAR & KAFELER & RESTORANLAR

OYSTER BAR : Deniz ürünleri yiyebileceğiniz bir yer.Yemeklerini tatmanızda yarar var.
Adres : 42.Cadde, Park Avenue
Tel : ( 212 ) 490-6650

RIO MAR : İspanyol yemeklerini sevenler için ideal.Fiyatlar da uygun.
Adres : 79th Avenue
Tel : ( 212 ) 243-9015

KAT'Z : Etli her türlü yemek bulunabilir.Bifteklerini tatmanızı öneririz.
Adres : 205 E Houston Caddesi
Tel : ( 212 ) 254-2246

GOTHAM BAR&GRILL : Pahalı bir yer ancak göreceksiniz ki buna deyecek.
Adres :12E 12. Cadde
Tel : ( 212 ) 620-4020

GRIMALDI'S : Şehrin en iyi İtalyan yemekleri ve tabii ki pizzası burada.
Adres : 19 Old Fulton Caddesi
Tel : ( 718 ) 858-4300

BREW'S : Canlı müzik eşliğinde yemek. Deniz ürünleri, burger ve salatalar ve 70'in üzerinde yerel ve ulusal bira çeşitleri.
Adres :156 E 34.Cadde
Tel : 889-3369

BROTHER'S BBQ : Özel BBQ kaburga yemekleri ve tavuk çeşitleri. Açık havada yemek yeme imkanı var.
Adres : 225 Varick Caddesi
Tel : 727-2775

HARD ROCK CAFE : Burası adından da anlaşılabileceği gibi rock müzik eşliğinde yemeğinizi yiyebileceğiniz bir yer. Klasik Amerikan yemekleri, burger ve çikolatalı kurabiyeler seçenekler arasında.
Adres : 221 W. 57.Cadde
Tel : 459-9320

HARLEY DAVIDSON CAFE : Dizaynı, ışıklandırması ve de efektleriyle ilginç bir yer.Açık hava kafesi ve de motosiklet koleksiyonu var.
Adres : 1370 6th Avenue
Tel : 245-6000

JEKYLL AND HYDE : Eğlenceli bir mekan.Hem yemek hem de eğlence için ideal.Ayrıca bira koleksiyonu da dikkate değer.
Adres : 7th Avenue
Tel : ( 212 ) 989-7701

LE BAR BAT : Hem yemek hem de müzik için ideal. Geceleri de renkli.Canlı müzik, DJ ve dört bar. Burayı sakın es geçmeyin.
Adres : 311 W. 57.Cadde
Tel : 307-7228

MICKEY MANTLE'S : Burada Mickey Mantle'ın ( baseball efsanesi ) kullandığı eşyeları görebilirsiniz.Ayrıca buradayken ünlü bir sporcuya rastlamanız da çok olağan.
Adres : 59.Cadde
Tel : 688-7777

PLANET HOLLYWOOD : Büyük starları görmek istiyorsanız doğru yere geldiniz. Enerjik bir atmosfer ve iyi yemekler.
Adres : 140W. 57.Cadde
Tel : 333-7827

New York stili eğlence ...

Eğer New York'ta outdoor aktiviteler arıyorsanız burada birçok seçenek bulacağınıza emin olabilirsiniz. Hudson Nehri civarındaki Chealsea Piers Kompleksi birçok olanağa sahiptir: koşu alanı, yüzme havuzu, plaj voleybolu ve dağcılık aktiviteleri. Eğer koşmak istiyorsanız Central Park'ı deneyebilirsiniz. Ayrıca Jacqueline Kennedy Onassis Reservoir da 2.5 km'lik koşu alanıyla dikkate değer.

New York'ta her yerde bisiklet kiralayabilirsiniz ; ancak bisiklet sürmek için en iyi yer trafiğin olmadığı Central Park'tır. Ayrıca Central Park'ta buz pateni de yapabilirsiniz. Bununla birlikte balık tutmak isteyenlere Hudson Nehri'ni önerebiliriz.

EVENTS

New York'ta özel bir olayın olmadığı bir hafta bulmak imkansızdır. Her yıl 50 genel ve de 400'e yakın sokak festivalleriyle New York gerçekten renkli bir yerdir. Times Square' deki yeni yıl kutlamaları dünyadaki en ünlü kutlamalardan biridir. 17 Mart'ta 5th Avenue'de yapılan ' St. Patrick Günü ' kutlamaları da 200 yıldan beri yapılan geleneksel kutlamalardan biridir.

Haziranda Central Park'ta 'Change Your Mind Day' ( fikrini değiştirme günü ) düzenlenir. Bu günde bazı konular tartışılır. Haziranda ayrıca JVC Caz Festivali ve New York Shakespeare Festivali yapılır. Bu festivallere ünlü starlar da katılır.

4 Temmuz'da Amerika'nın kurtuluşu kutlanır. Bu günde East River civarında havai fişek gösterileri yapılır. Bu da gerçekten eğlenceli bir aktivitedir.Ağustos ayında zencilerin düzenlediği Harlem Week ( Harlem Haftası ) de renkli geçer. Hip-hop tarzı müzikten hoşlananlar özellikle kaçırmamalıdır. Eylül ayında ise New York Film Festivali yapılır. Ünlüleri görmek istiyorsanız kaçırmayın.










Ve Tabi ''Sex And The City ''



Hey gidinin "Sex and The City"sinin filmi de geldi nihayet. Sinema versiyonu mini etekli kızkardeşin eteğini çekiştiren domestik ablası gibi olmuş ama bu kıtlıkta ölüsü bile yeter. İkisinin ortak noktalarıysa modaya olan zafiyetleri...

Şu sıralar "Sex and The City"nin filmi hakkında yazmayanı budaklı meşe odunuyla kovalıyorlar sanki. Eh, madem filmi seyrettim, ben de eksik kalmayayım dedim. Bilmeyen kalmadı ama bir kez daha ilan edeyim, mevzu seks, şehir (New York, hatta Manhattan) ve moda üçgeninde ilerliyor.

Maalesef bu coğrafyalarda seks de şehir de bitik konular. Yaşadığımız üçüncü dünya metropollerinde mini eteklerinizi savurarak dolaşmak ancak moda dergilerinde olur. İncecik topuklu Manolo Blahnik ayakkabılara toka edeceğiniz 500 dolarınız olsa bile, onlarla şehircilik rezaleti sokaklarımızda yürüyemezsiniz. Seks ise bambaşka bir hikaye. Haydar Dümen Beyefendi’nin kafasında ağarmamış tek bir saç kalmadı, anlata anlata dilinde tüy bitti. Erkekler kadınlarla seviştikten sonra üzerlerine beton dökme arzusu duyduğu sürece seksten rahat rahat bahsedemeyeceğiz, bilesiniz.

SEKS VE ŞEHİR OLMADIYSA MODA

O zaman iki yanlış (seks ve şehir) bir doğruyu (moda) götürmesin diye sadece moda hattında kalalım. "Sex and The City: Movie"de diziden tanıdığımız isimler tam kadro yer alıyor; esas kızsa elbette Carrie (Sarah Jessica Parker). Kahramanlarımız (Carrie, Miranda, Samantha ve Charlotte) hem yaşlanmış hem de uslanmışlar. "Her gece barda gönlüm hovarda" şekilleri evcil hayatlara dönüşmüş, ayrıca herkesin uğraşıp durduğu bir sabit adamı da var.

Neyse ki, kahramanlarımızın moda merakı ve şıklığı baki. Filmin kostümlerini de dizininki gibi Patricia Field yapıyor. Ne var ki, kahramanlarımız artık olgun yaşlarında olup ağırlaştıkları için kıyafetlerini sergileyecekleri sosyal ortam az. Bu sorun da karakterlere Arnavut gelinleri gibi kıyafet değiştirip durarak çözülmeye çalışılmış. Hatta bazen bizzat gardıroplara özel çekimler yapılarak kıyafetler gösterilmiş.

KADINLAR İÇİN PORNO

Kahramanlar filmde de karakterlerini yansıtacak şekilde giyinmeye devam ediyor. Carrie; süper kaslı vücuduyla en olmadık kıyafetleri bile komik olmadan taşıyor. Miranda; güvenli ve sade işkadını tarzını sürdürüyor. Charlotte; sıkıcı ve hanım hanımcık bir Jackie O özentisi ve Samantha; zengin, seksi ve gösterişli...

Orijinal versiyonu için kadınlar için porno (bodice ripper diye tabir edenler de var) diyebileceğimiz "Sex and The City: Movie"de moda ve eğlence bayat bir romantizmin (ve de muhafazakarlığın) gölgesinde kalmış bir miktar. Yaratıcıları da bunun farkında olmalı ki, telaşlı bir işgüzarlıkla filme modayla ilgili yama gibi sahneler eklemişler. Filmin, kahramanlarını geçkin Barbie’ler gibi giydirmek dışındaki moda atraksiyonlarıysa bir defile ve Vogue çekimi sahnesi.

VOGUE’DAN MÜTHİŞ DESTEK

Vivienne Westwood’lu defile sahnesi biraz aceleye getirilmiş ve yasak savma kabilinden hazırlanmış olsa da Vogue çekimi gayet heyecan verici. Efsanevi editörleri Anna Wintour’u Candice Bergen’in canlandırdığı dergi, tarihinde ilk kez koridorlarında çekim yapılmasına izin verdi. Carrie’nin Vera Wang’den Oscar de la Renta’ya Lanvin’dan Christian Lacroix’ya kadar envai çeşit gelinlikle poz verdiği dergi çekimi cidden başarılı. Çekimin sonunda Westwood imzalı görkemli bir gelinlikte karar kılındığını fısıldayalım.

Kadınların yiyip yiyip kilo almadıkları, kış ayazında incecik elbiselerle gezindiği ve iğne topuklarla sokaklarda koşturduğu alternatif bir evrende yaşamınızı hedonizme adamak çok kolay. Böyle bir evrende, elbette bir çift gece mavisi Manolo Blahnik bütün sorunları çözer. Filmde olduğu gibi...

Helena Christensen

Farkındayım, bu bölüm genellikle teneşirden ya da huzurevinden sesleniyor. Kanlı canlı gençten perilere pek yer veremedik, öyleyse yaşasın Helena Christensen! Dünyanın en güzel Peru (anne) ve Danimarka (baba) melezi olan Christensen’in 90’lı yıllarda dünyanın en ünlü top-modellerinden biri olduğunu biliyorsunuz muhtemelen. Şimdilerde taze bir 40’lık olan bu güzel kadın, kanaatimce dünyanın en iyi giyinen kadınlarından biri aynı zamanda. İskandinav rafineliğiyle Güney Amerika sıcaklığının aynı bedende buluşmasından mı bilinmez, Christensen eklektik ve yaratıcı tarzıyla sürüden hemen sıyrılıyor. Rock dünyasından bolca sevgilisi ve arkadaşı olan Helena müzikten ve sanattan esinlenerek gayet başarılı kombinasyonlar yapıyor. Ona vintage da bohem hippi havalı karmakarışık giysiler de çok yakışıyor. Şu sıralar stilini biraz sadeleştiren Christensen, ünlü avangard Nylon dergisinin fotoğrafçılarından. Bir başka marifeti de New York’ta "Butik" adlı bir ikinci el dükkanının ortağı olması. Entelektüel merakları Christensen’ın modaya bakışını alternatif bir noktaya götürmüş desek, yeridir. Bu arada kendisi -eskisi kadar olmasa da- modelliğe devam etmektedir.

MODA AJANS

Herkes için tasarım

Atılımdan atılıma koşan Boyner’den hayırlı bir yenilik daha: ’Designer’s Corner’. Ankara Panora ve İstanbul İstinyePark’taki Boyner’lerde memleketimizin tasarımcılarına ayrılmış reyonlar var. Bu reyonlarda Gamze Saraçoğlu, Simay Bülbül, Aida Pekin, Deniz Kaprol, Ebru Günay, İdil Tarzi, Mehtap Elaidi, Arzu Kaprol, Bahar Korçan ve Sertaç Delibaş gibi isimlerin yarattıklarını bulmak mümkün. Fiyatlar makuldan bir tık yukarıda olsa da tasarımcı kalitesinden taviz verilmemiş.

Galata kuledibi yeniden

Yukarıda fotoğraflarını gördüğünüz afili kol düğmelerinin adı "Space İnvaders" ve takı tasarımcısı Aida Pekin’in imzasını taşıyor. Sadece Pekin’in değil, neredeyse yetmişten fazla sanatçı ve tasarımcının şaşırtıcı işleriyle tanışmak istiyorsanız istikamet bir kez daha Galata. "1. Galata Tasarım Festivali"nde yemek tasarımından kağıt sanatına, çikolatadan takı tasarımına kadar yok yok. Tarihi unutmayın; 4-8 Haziran.

Oku bakalım ’C’, oku bakalım ’A’

Ana haber bülteninde acayip bir haber vardı; muhabirimiz muhtelif havuzlara gitmiş ve taşlı bikinilerle normal bikiniyi karşılaştırıyor, mahallemizin güzel kızları da karınlarını içeri çekerek poz veriyor. Mesela şuymuş, bikinilerin üstündeki parlak kristaller (halk arasında savarovski) fiyatı üç katına çıkarıyormuş. Halbuki C&A mağazalarında çeşit çeşit bikiniler neredeyse semt pazarı fiyatına satılıyor, merak etmeyin parlakları ve taşlıları da var.


ALIŞVERİŞ MEKANLARI


Parthnership/Bryant Park Restoration Corp
Hediyelik eşya almak istiyorsanız doğru yere geldiniz.
Adres: 500 5th Avenue Suit : 1120
Tel: ( 212 ) 719-3434

Business Improvement District-Diamond District
Mücevher meraklıları için bir cennet.
Adres: 580 5th Avenue Oda : 323
Tel: ( 212 ) 302-5739

Aaron's
Moda eşyaları indirimli fiyatlarda alabilirsiniz. Her şeyi bulabileceğiniz bir yer.Manhattan'dan sadece 30 dakika uzakta.
Adres: 627 5th Avenue
Tel: ( 718 ) 768-5400 veya ( 888 ) 768-5400

World Financial Center
Mekan olarak güzel. 45 civarında dükkan ve restoranlar var.
Adres: 200 Liberty Caddesi
Tel: th( 212 ) 945-2600

Zitomer
Kozmetik ürünleri, mücevherler, elektronik eşyalar, hediyelik eşyalar kısacası her şey burada.
Adres: 969 Madison Avenue
Tel: ( 212 ) 737-5560


Bu şehir hiç uyumazmış...


OTELLER & PANSİYONLAR

CHEALSEA OTEL : Mimari açıdan dikkate değer.Birçok ünlüyü barındırmış
( Bob Dylan'dan Sid Vicious'a kadar ).
Fiyat : minumum 130$
Adres : 222W 23.Cadde
Tel : ( 212 ) 243-3700

ALGONQUIN : Lüks bir otel.
Fiyat: 160 $-250 $ arası
Adres : 59W 44.Cadde
Tel : ( 212 ) 840-6800

THE PLAZA : Çok lüks bir otel. Otel paranızı başkası ödemiyorsa burada kalmayın.
Fiyat : 250$
Adres : 768 5th Avenue
Tel : ( 212 ) 759-3000

LARCHMONT : Düşük bütçeliler için ideal bir otel. Küçük ama iyi.
Fiyat : 80 $-100 $ arası
Adres : 27W 11.Cadde
Tel : ( 212 ) 989-9333

GERSHWIN HOTEL : Hem otel hem de pansiyon gibi. Genç yolcular için ideal.
Fiyat : 22$'a oda bulunabilir.
Adres : 7 E 27.Cadde
Tel : ( 212 ) 545-8000

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder