13 Nisan 2010 Salı

TSK ve Vakit




“Gay tayfa” sapkınlığının ses kayıtları
Vakit'te yayınlanan ve gündeme bomba gibi düşen DHO'da “gay tayfa” haberinin ses kayıtlarına ulaştık. İşte, Deniz Harp Okulu'nda bir grup öğrencinin cinsel sapkınlıklar içine girdiğini gözler önüne seren ses kayıtları…

DHO'da “gay tayfa” haberi gündeme bomba gibi düştü. Vakit'in dünkü sayısında yayınlanan haberde geçen gay tayfanın ses kayıtlarına ulaştık. İşte, Deniz Harp Okulu'nda bir grup öğrencinin cinsel sapkınlıklar içine girdiğini gözler önüne seren ses kayıtları…

Önce Vakit'in haberini hatırlayalım: “Skandal, 2009'un Nisan ayında Deniz Harp Okulu'nda 1. sınıf öğrencileri A.K. ile A.E.'nin okulun tuvaletinde eşcinsel ilişki halinde iken yakalanmasıyla patlak verdi. Olay kısa sürede bütün okula yayıldı. Okul yönetiminin gereğini yapmamasından rahatsızlık duyan bazı duyarlı öğrencilerin, “gay öğrenciler”den duydukları rahatsızlığı bildirmesi üzerine dönemin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, daha sonra adı aile içi seks skandalına karışınca istifa etmek zorunda kalan Tümamiral B.E. başkanlığında bir heyeti DHO'ya gönderdi. Ancak heyet skandala adı karışan öğrencileri sorgulamadan Ankara'ya geri döndü. Bazı öğrencilerin ısrarlı şikayetleri üzerine harekete geçmek zorunda kalan okul idaresi, bütün öğrencilerin bilgisayarlarını inceledi ve 32 öğrencinin bilgisayarlarında gay pornosu, hayvan pornosu ve bu öğrencilere ait okul içerisinde çekilmiş eşcinsel olduklarını gösteren resimler buldu. 32 öğrenci Alay Komutanı Albay F. G.'nin başkanlığındaki bir heyet tarafından sorgulandı. Bu öğrenciler sorgularında okulda sürekli porno film izlediklerini de kabul ettiler. Ancak okul Komutanı Türker E.'nin örtbas girişimleri sonucunda bu öğrencilerin okuldan atılmadığı, küçük cezalarla skandalın kapatılmak istendiği ifade edilirken, olayın kamuoyuna sızmaması için sapkınlığı ortaya çıkaran sorgulamaları yapan personelin tasfiye edildiği iddia ediliyor.”

SKANDALIN SES KAYITLARI HABERVAKTİM'DE
Okul komutanı Türker E.'nin özel olarak görevlendirdiği İstihbarat Subayı Murat G. tarafından kaydedildiği ileri sürülen ulaştığımız sorgulama kayıtları ile öğrencilerin aralarında yaptığı msn yazışmaları ile askeri personel arasındaki sohbet kayıtlarından rezillik tüm çıplaklığı ile anlaşılıyor.

1-SUBAYLAR ARALARINDA “SKANDALI” KONUŞUYOR
Sorguya katılan askeri personele ait olduğu iddia edilen bu ses kaydında, “2009'un Nisan ayında Deniz Harp Okulu'nda 1. sınıf öğrencileri A.K. ile A.E.'nin okulun tuvaletinde eşcinsel ilişki halinde iken yakalanması” olayı şöyle anlatılıyor:

KUVVET KOMUTANINA GÖNDERİLEN MEKTUP
Bir DHO öğrencisi Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Uğur Yiğit'e bir mektup göndererek, okulda arkadaşları arasında yaşanan rezillikleri tüm çıplaklığı ile anlatıyor. “Dedim ve dediğim gibi de oldu. Duydular ve kapatmak için olayı soğutmaya bıraktılar. Baha amiral geldi hareketlilik oldu. Bir rüzgar esti gürleme oldu ama yine bildik tablo” diye başlayan mektubu, içeriğinden ötürü, yayın prensiplerimizi göz önünde bulundurarak yayınlayamıyoruz.

MSN DÖKÜMLERİ
Aynı şekilde sözkonusu öğrencilerin aralarında yaptıkları msn görüşmelerinin dökümleri de rezilliği ortaya koyuyor. Bu dökümleri de yayın prensiplerimizden ötürü yayınlayamıyoruz.


( Bu haberin bana göre bir haber değeri yok ancak ülkemizin erkek egemen anlayışına inat bende gündemime taşımak istedim. Aslında öylesine ilginç çelişkilerimiz var ki mesela yurdum erkek insanı iki lezbiyeni salyalarını akıtarak izlerken hatta bununla meşk olurken iki erkeğin bir birine dokunması hala son derece etkili bir tabu nitekim bu dayatma ve bir başkasının özgürlük alanını işgal etme haddini kendinde bulma sorumsuzluğu devam ettikçe bende inadına homofobi karşıtı duruşu sayfalarıma taşımaktan büyük zevk alıcam)

Haberin Ayhan yorumu :

Farkındamısınız arkadaşlar onlardan '' sapkın '' , '' tasvip etmiyorum '' yada olamaz sözleri ile tanıtıyoruz ancak gibi bu TSK ' yı bağlamaz nitekim o bahsettiğiniz gazetenin yöneticilerinden olan sayın '' Üzmez''de hem pedofili hemde çarpık bir ilişki yüzünden gündeme gelmişti.

Yani sorumluluk ile sorumsuzluk çizgisini bile yakalayamayan bir mecra böyle başlık ile koskoca orduyu zan altında bırakmamalı.

Sizlere daha önce de yazdığım bir başlığı yazmak istiyorum bu ülkede onları '' ötekileştirenlere inat '' yine bu ülkenin bakanı eşcinselliği hastalık olarak nitelemiştir ve daha sonrada çok insan onların günahkar bir güruh oldukları konusunda fikir beyan etmişler şimdi o can alıcı soruyu sorma haddini kendimde naçizane bulabiliyorum

Eşcinsellik hastalıksa neden Günah yada günah ise neden hastalık olarak nitelendirilebiliyor daha da önemlisi başkalarının özel hayatları hatta yatak odaları neden bizi bu kadar ilgilendiriyor kaldı ki TSK gibi bir kurum bile böylesi küçük ve saçma konu yüzünden dahi neden zan altında bırakılmak isteniyor lütfen önce bu sorulara cevap verelim sonrasında yazmaya başlayalım...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder