Dünyayı, günümüz reklam sloganlarındaki gibi değil, kelimenin tam anlamıyla; gerçekten değiştiren, yani yepyeni ufuklar açıp, milyonlarca insanı ve hayatını etkileyecek kökten değişiklikler yaratan ya da algıları ve anlayışları değiştiren kitaplar sayılırken, semavi dinlerin kutsal kitapları dışında 3 kitap sayılıyor genellikle: Sigmund Freud’un yazdığı Düşlerin Yorumu, Charles Darwin’in yazdığı Türlerin Kökeni ve en çok etkilemiş olan Karl Marx’ın yazdığı Das Kapital.
Kutsal Kitapları, Freud’u ve Darwin’i okumakta bir beis yoktur da, konu Das Kapital’e gelince bir durulur.
Örneğin ben; ilk cildinde, formüller içinde uzunca bir süre debelendikten sonra kendimden umudu kesip kitabı bir kenara koymuştum. Üstelik Marx; zamanında bunu işçiler için yazmıştı ve ben ekonomi eğitimi almış biriydim. Olay tamamen moral bozucuydu neresinden baksam yani. Sonra oğlum doğduğunda göbek bağını cami ya da üniversite bahçesine gömmeyip, Das Kapital’in 3. cildin son sayfasına koydum. Yani “Eski Başlayanlar”dan biri olarak başladım “Yeni Başlayanlar için Kapital”e. Yeni Başlayanlar için Kapital’i görünce çok heyecanlandım. Gençlik aşkımı, üstelik ikimiz de hiç yaşlanmadan ve o heyecanımızı yitirmeden görmüş gibi oldum.
Kitap Marx’ın hemen hemen tüm kavramlarını açıklıyor. Kullanım değeri ve değişim değeri ile birlikte detaylı bir META tanımı, işçi sınıfının tarihsel olarak ortaya çıkışı, dolayısıyla sınıfların oluşması, kârın oluşması,
Metaya değer katan EMEK ve bu emeğin yine bir değere dönüşerek meta halini alışı, ARTI DEĞER, SERMAYE BİRİKİMİ kavramları; gerek kavramları basitleştirerek gerekse çizimler, karikatürler yardımı ile hem kolay hem de kesinlikle çok eğlenceli bir şekilde anlatılıyor. Sermaye neden bir türlü yerinde durmuyor, Afrika’da ya da Irak’ta Amerikan şirketlerinin, Türkiye’de Japon firmalarının ne işi var? Yabancı sermaye girişi ne demek?
Başpiskoposların bile Marx’a hak verdiği zamanlardan geçiyoruz. Marx yıllar öncesinden bize yol gösteriyor. Kapitalizmin analizi ile nasıl bir dünyada yaşadığımızı çok daha iyi görüyoruz. Savaşlar neden çıkar? Neden bazıları zengin doğar? Finansal krizlere ne sebep olur? Bazı çocuklar neden açlıktan ölür? Neden günde en az 8 saat çalışıyoruz? Neden bazı ülkeler içme suyu bile bulamazken, bazıları refah devleti olarak tanımlanıyor?
Kitabın sonu(!) ile ilgili çok fazla bir şey söylememe gerek yok aslında, katilin uşak falan olmadığını, gerçek suçlunun kim olduğunu zaten hepimiz biliyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder